Adsız Oyun!

Alın size ilk yazdıım oyun! Şu Economy, Türkçe ve İngilizce dersinde "out of order"dim ya... işde o derslerde bunu yazardım kazınlar... Halil, Adem ve Ayşe okudu zaten


Çiğdem (yolcu)
İbrahim (yolcu )
Necati (yolcu)
Hüseyin Bey (Kargo Müdürü)
Yavuz (Kargo İşçisi)
Beyzade (Köylü)

1. SAHNE
(Uçakta Giderler)

Çiğdem
Evet olay kısaca böyle başladı
Necati
Peki kimse sana babanlarla neden kavga ettiğini sormadı mı?
Çiğdem
Hayır. Ama sorsa ne fayda eder? Adam dik kafalı! Eve köpeğimi getirince, “Aaa ne tatlı köpek” diye üstüne gitti sonra kimin aldığını sorduğunda “Erkek arkadaşım” dedim kıyametleri kopardı. Ne demekmiş eve erkeğin bir malını getirmek! (kısa bir es) Şeyini getirmedik ya!
Necati
Getirme fırsatın olsa yine de getirmezdin ama değil mi?
Çiğdem
Neyi?
Necati
“Şeyi”
Çiğdem
(güler) Aman hiç güleceğim yoktu
Necati
Neden güldünüz o zaman?
-SES-
16. Sefer Sayılı uçağımız birazdan inişe girmek üzeredir. Lütfen emniyet kemerlerinizi takınız.
Necati
(kemeri takarken) peki köpeği naptın?
Çiğdem
Yanımda getirdim...
Necati
(korkarak) kö... köp... köpek uççak... ka... uçakta mı?
Çiğdem
(üzüntülü ve duygusallık içinde) Evet. Altta... Kargoda...

2. SAHNE
(Kargo Müdüriyet Odası...Hüseyin Bey purosunu tüttürerek koltuğunda oturmaktadır. Dehşetle Yavuz içeri girer)

Hüseyin
(televizyon izler) Ahh. Bu karı beni öldürüyor bee!!
Yavuz
Efendim! Efendim! Efendim! (koşarak girer) Efendim!

Hüseyin
(korkuyla televizyonu kapatır) Aman sen miydin Yavuz. Bende +18 kanallarımı biri izleyecek diye korktum. Ne o? Beraber izleyelim diye mi geldin?
Yavuz
(lafazan) Ehhe. Belki başka zaman...
Hüseyin
Gel gel...
Yavuz
(televizyona uzaktan uzaktan bir bakar) Amanın o ne? (bir süre izlerler)
Hüseyin
(televizyon izlemeye devam ederken) eee? Sen dehşetle içeri girdin. Bende birşey oldu sandım! Yarından tezi yok hemen sanada bu cdlerden bir tane ayarlayım! Hem o zaman dehşete de gerek kalmaz... di mi yani?
Yavuz
(birden aklına gelir) Allah! Efendim kargolardan birinde sorun çıktı!
Hüseyin
(izlemeye devam eder) Doğaldır!
Yavuz
Bu doğal olanlarından değil işte!
Hüseyin
(izlemeye devam eder) İlk çıkan depremleride insanlık Anormal kabul etti. Ama sonra gayet “Doğal” bir afet olduğu ortaya çıktı...
Yavuz
Efendim bir dinleyin... Kıbrıstan gelen istanbul seferinde...
Hüseyin
(başını 2 saniyeliğine televizyondan ayırır yavuza bakar) Hıı??? (tekrar televizyona döner)
Yavuz
Amann... benimde telaştan başım döndü. Kıbrıstan gelen Lefkoşa seferi İstanbula az önce indi. Kargolar başarıyla kişilere siparişlerini ulaştırdı. Herkes evlerine gitti...
Hüseyin
(izlemeye devam eder) Tamam ben bunda dehşet gerektiren birşey görmedim?! Ne o? Yoksa kargodan cumhurbaşkanı mı çıktı?
Yavuz
Hayır daha fenası...
Hüseyin
Bush?
Yavuz
Hayır! Ölü bir köpek çıktı!
Hüseyin
(Güler) Ölü köpek mi? Tamam... Gömün...
Yavuz
Efendim ciddiye alın. Kargo....
Hüseyin
(sözünü keser.) Oğlum yavuz... en yeni işçimizsin, en panik işçimizsin. Olmaz böyle! Alış bunlara! Ne müşteriler görecen daha!
Yavuz
Yani öyle tabi efendim ama kargonun garantisi altında köpeğin ölmesi üzerine, kadına ya da adama kısaca köpeğin sahibine çok yüklü bir miktarda para ödemek zorunda kalacağız! Yasa 176’nın 3. satırının 6. fıkrası; “Kargo Güvencesi”

Hüseyin
Çaktırmadan kitabı ezberlemişsin... Peki ne kadar bu para?
Yavuz
30...
Hüseyin
(ilgilenmez. Televizyon izler) Eehhhhh...bu ne be?
Yavuz
BİN!
Hüseyin
(televizyonun başından panik içinde kalkar) Nee? Hassikkt.....
Yavuz
(alaycı) Günaydın efendim!
Hüseyin
Herif kesin öldürür bizi!
Yavuz
Sanırsam herif değil!
Hüseyin
Bülent?
Yavuz
Dönme de değil efendim!
Hüseyin
Peki lan. Uzatma. Cinsiyet farketmez! Sonuçta para elden gidiyor! Kadın sana “Bana para değil makyaj malzemesi ver” diyecek değil ya!
Yavuz
Tabi efendim!
Hüseyin
Karı nerde?
Yavuz
Dışarda, bekleme salonunda bekletiliyor...
Hüseyin
Ee? Ne yapacağız oğlum?
Yavuz
(televizyonu gösterir) Satarsınız artık... (durur. Aniden) Kargoyla!

3. SAHNE
(ayni kişiler heycanlı bir bekleyiş içindedirler)

Hüseyin
Vay başımıza gelenler... 30 ha? (durur) BİN!
Yavuz
Nerde kaldı bu ya? (çağırır) İbrahim!
İbrahim
(girer) Efendim efendim?
Yavuz
Köpek buldun mu?
İbrahim
Evet. Ölü köpekle tıpatıp ayni! Köylü bir adamınmış. Bin liraya satın aldım...
Hüseyin
30 liradan iyiymiş. (durur) BİN!.. Tebrik ederim güzel iş başarmışsınız.

Yavuz
(lafazan) Nasıl efendim ama? Ölüsünü değiştirmek kadar parlak bir fikir olamazdı!
Hüseyin
Afferim lan! Seni yanımızda böyle günler için tutuyoruz...
Çiğdem
(DIŞARDAN) Bırakın artık beni! Hapis mi olduk? Ahhhh... Babamı özledim!
Hüseyin
Karı azdı!
Yavuz
(televizyonu gösterir) Filmde oynatalım mı?
Beyzade
(çabucak elinde köpekle girer) Köpeği getirmişem!
Hüseyin
(ilgili) Teşekkür ederiz! (ilgisi azalır, yavuza döner) hemen paket yaptırın bu köpeğe. Gerçekçi olsun! (aniden) BUNUDA ÖLDÜRMEYİN!
Yavuz
Peki efendim!
Beyzade
Eee ben?
Hüseyin
Kapı orda.
Beyzade
Peki ama?!
Hüseyin
(arkasını döner. Beyzadeyi umursamaz) Of. Nerde kaldı bunlar?! (küçük bir es)
Yavuz
(titiz titiz paketi getirir) Paket hazır efendim!
Hüseyin:
Güzel! (paketi inceler) Şahane olmuş. Çağırın karıyı!
Yavuz
Hemen!
Hüseyin
Ünlü bi söz var. Akıllılık et, paran olsun!
İbrahim
(geçen sahneden kalan televizyona takılmıştır. Beyzade ile birlikte televizyon izlerler) İlk defa duyuyorum!
Hüseyin
Şimdi uydurdum zaten!
Çiğdem
Aman akşam oldu ben daha otel ayarlayacam! Bu nasıl görüştür, bu nasıl ilgidir?!
Hüseyin
Haklısınız karı hanımefendi! Ama kargomuz ufak bir değiş.... aman pardon ufak bir hatayı telafi etmek zorunda kaldı!

Beyzade ile İbrahim televizyon izlemekte. Yavuz, Hüseyinle Çiğdem arasında geçen konuşmayı çok dikkatle dinlemektedir

Çiğdem
(laf arasında yanlışlıkla gözü televizyona takılır) Amannn!!! (çığlık atar) İĞRENÇ!!

Yavuz
Alışın efendim! Buraları böyle (güler)
Hüseyin
(Konunun değiştiğini farkeder) Ee... işte paketiniz!
Çiğdem
Aman en sonunda!
Hüseyin
(çiğdem paketi açarken, yavuza) Farkeder mi dersin?
Yavuz
Bilmem ama bildiğim tek birşey var. Farkederse yandık!
Çiğdem
(Kutuyu açar. Köpeği görür. Çığlık atar ve bayılır!)
Hüseyin
(korkar) Noldu lan?!
Yavuz
(lafazan) Öldü galiba!
İbrahim
(kadının bayıldığını umursamazlar bile Televizyona takılmışlardır!) Bırakınn!! Burada miss gibi filim var. (gözlerini TV den ayırmazlar)
Çiğdem
Ah puffy! Ama nasıl olur?
Hüseyin
Aha karı kendine geliyor geldi! Ney nasıl olur??
Çiğdem
Benim puffy’im ölmüştü!
Hepsi
(televizyon izleyenlerle birlikte hepsi aniden irkilir) Nası yani LAN!?
Çiğdem
Puffyimmm
Hüseyin
(korkak) Siz nerden biliyorsunuz karı hanımefendi?!
Çiğdem
(kendi kendine) Ben... Onun... Ölüsünü... Getirmiştim!
Hepsi
Hııı???!!!
Çiğdem
Onu kendi memleketime değil de başka memlekete gömmek istemiştim... Babam onu öldürmüştü... (ağlar) bu olamaz!
Hüseyin
(herşey aniden kafasına “dıng” eder) Köpek elimizde kaldı!
Çiğdem
(kendi kendine)Puffy nasıl canlandı?!
Yavuz
Canlanmadı hanımefendi...
Beyzade
(ölü köpeği rahat rahat masanın altından alır kadına verir) Alın!
Çiğdem
(aniden sevinir) Puffy’im! Bir tanedir o benim için... (çıkar)


Hüseyin
(belli bir süre herkez şok içindedir. Sonra Yavuz televizyonun başına gider. Beyzade canlı olan köpeğe bakar) Siz bunu geri alırsınız herhalde?
Beyzade
Hayır. Görüşürüz!.. (çıkar)
Hüseyin
Elimizde kaldı! Hay ben böyle işin! (televizyonun karşısına gider. Sahnede birtek Yavuz ile Hüseyin kalmıştır) ulan yavuz. Senin yüzünden Bin lira kaybettik be!
Yavuz
(televizyon izlerken) Sorun değil 30 kaybetmekten iyidir!
İkisi birden
BİN!

Sonra ikisi birden televizyon izler. Oyun burada biter

S O N

Ulaş Öğüç (tabi ki)