YAŞA DOKTOR
( Doktor bir sedyenin üzerinde uyumaktadır. Hemşire içeriye girerek doktoru uyandırır.)
Hemşire:Doktor bey. Doktor bey. ( Bağırarak) Doktor bey.
DOKTOR:Allah ne oldu? Turizm mi patladı yoksa?
HEMŞİRE: Hayır efendim
DOKTOR: Ne patladı kızım öyleyse?
HEMŞİRE: hasta geldi.
DOKTOR: Evladım burası doktor muayenehanesi.. Tabiki hasta gelecek. Toros Ekspresi gelecek değil ya? Allah Allah Allah Allah. Dünya acayip, memleket tuhaf. Hayat çetin, geçim zor. İnsanın kafası karışıyor tabiii. Kafanın karışmasını istemiyorsan ne yapacaksın evladım? Hiçbir şeye kızmayacaksın, sinirlenmeyeceksin. Olayları olağan karşılayacaksın. Sakin olacaksın. Anladın mı yavrucum?
HEMŞİRE: Anladım efendim.
DOKTOR: İyi hadi bakalım. Şimdi sakin sakin çık. Hastamızı içeri getir.
( Hemşire koşarak gider.)
DOKTOR: Hop hop hop hop hop. (Hemşire durur.)
DOKTOR:Yavaş yavaş evladım. ( Hemşire ağır adımlarla dışarı çıkar. Hasta dışarıdan güler. İçeri girer. Hemşire gibi hareketler yapar.)
HASTA: Sizin hemşire.
DOKTOR: Eee?..
HASTA: Buraya normal girdi. Anormal çıktı. Demek ki doktor sensin. Merhaba doktor.
DOKTOR: Merhaba efendim hoş geldiniz.
HASTA: Hoş bulduk. Ben Atilla Matilla.
( Doktorla Atilla tokalaşırlar. Hasta doktorun elini hızla sıkar. Doktorun canı yanar.)
HASTA: Nasılsınız doktor?
DOKTOR: İyiydim. Buyrun şöyle oturun Atilla Matilla bey.
HASTA: Tamam, ama yanlış anlaşılmasın. Benim hiçbir şeyim yok. Ben demir gibiyim!
DOKTOR: Bravo.
HASTA: Aklım tıkır tıkır, ruhum fıkır fıkır, sinir sistemim saat gibi. Tirik tırak, tirik tırak, tan tan tan tan, guguk guguk guguk, din din dan din din dan din din dan din din dan din din dan.( Müzik eşliğinde söyler.)
DOKTOR: Siz iyisiniz yav? Hiç birşey yok maşşallah...
HASTA: Hasta olan karım
DOKTOR: Öyle mi vah vah!
HASTA: Vah vah doktor. Yani bir kadın ne bileyim doktor, verem olabilir ince hastalıktır, manalı hastalıktır, bir kadına yakışır. Ne bileyim suçiçeği olabilir, çiçek zarif hastalıktır. Şeker olabilir tatlıdır. Benim karım Allah kahretsin bir acayip oldu doktor.
DOKTOR: Tamam da Atilla Matilla Bey.
HASTA: Bir dakika daha bitmedi. Sözümü kesme. Sana kendim hakkında bilgi vereyim ki hastanın yaşadığı ortamı anla. Ben bir iş adamıyım doktor. İş bitiririm. Bussiness Man! Yani serbest ekonomi. Liberal ekonomi. Lösöfer Lösöfase!
DOKTOR: O nasıl oluyor?
HASTA: Şimdiye kadar yapmadılarsa bu sefer yaparlar!
DOKTOR: Nasıl?
HASTA: Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler. Başka birşey varmıydı onu hatırlayamadım şimdi...
DOKTOR: Evet yani bir iş adamısınız ve serbest ekonomide çalışıyorsunuz...
HASTA: Eskiden de serbest sitilde güreşirdim.
DOKTOR: Tamam da ne ilgisi var bunun onunla?
HASTA: Çok yakın doktor. Adeta aynı doktor. Rakibini kontrol edeceksin. Tek dalacaksın. El ense. Kafa kol. Bastırdın mı çırpma, kazıklama, künde kilit. Bi uyandım işe bir çift daldım piyasaya. Bir arkasına dolandım. Bir künde iki puanı kaptım. Bir köprü vaziyeti. Bastırıyorsun para geliyor. Bir köşeyi döndüm, bir sınıf atladım. Artık beni tutabilene aşk olsun. Tuttuğumu koparmaktayım ki doktor, (Sandalyenin başını tutar elinde kalır.) İşte karım bu hızlı başarıma, bu hızlı gelişmeme dayanamadı. Ruhu karıştı, fikri alt üst oldu. Biraz üşüttü doktor.
DOKTOR: Evet. karınız ne yapıyor?
HASTA: Ne yapıyor? Bir şey yapmıyor. Şu anda dışarıda bekliyor.
DOKTOR: Haaa! Özür dilerim. Yanlış anlattım galiba. Şey diyecektim yani. Karınızdan şikayetiniz ne?
HASTA: Ben başkasına karısını şikayet edecek adam mıyım ? Ben müzevir miyim, ben gambaz mıyım, ben muhbir vatandaş mıyım ? Bir yanlışı varsa cezasını veririm. Ama asla şikayet etmem.
Doktor: Çok özür dileyeceğim, gene yanlış sordum, ifade edemedim tam. Şey diyecektim yani. Karınızın şikayeti ne?
HASTA: Benden? Lan benden şikayet edecek karının alnını karışlarım be!
DOKTOR: Hay boynum altında kalsın. Adam haklı yav. Doğru dürüst soramıyorum ki bi türlü. Şimdi şöyle söyleyeyim efendim. Karınızda ne gibi emareler, arazlar oldu da bunca işinizin gücünüzün arasında bana gelmek lütfunda bulundunuz Atilla Matilla bey?
HASTA: Lafı bu kadar dolaştıracağınıza karınızın nesi var desenize doktor bey!
DOKTOR:Hay aklınızla bin yaşayın. Birden aklıma gelmedi o laf.
Hasta: Sizde akli bir zafiyet hissediyorum. Bir doktora görünseniz.
DOKTOR: Karınızın nesi var?
HASTA: Gülüyor doktorum.
Doktor: Anlamadım canım?
HASTA: Gülüyor gülüyor.
DOKTOR: Eeeee tamam da yani her kadın güler.
HASTA: ( Kızar) Ne demek her kadın. Benim karım her kadına benzemez. Ben her erkeğe benziyor muyum? ( Karate hareketleri yapar)
DOKTOR: Bir doktor olarak söylüyorum maşallah hiç bir erkeğe benzemiyorsunuz.
HASTA: O zaman beni bırakalım gelelim karıma.
DOKTOR: Gelelim karınıza.
H: Bu kadın her şeye gülmüyor doktor. Bu kadın yalnız bana gülüyo. Benimle bozdu kadın. Sanki ben anormalmişim gibi ben ne yapsam ben ne söylesem ha ha ha ha ha katılıyor kalıyor doktor.
D: Kadın normal. ( DÜZELTİR) kadın anormal. Peki fena mı Atilla Matilla bey?
H: E fena tabi şimdi. İnsan içine çıkaramaz oldum. Yani ne bileyim ticari itibarımı zedeliyor zevzek kadın.
D: E bir örnek lütfeder misiniz lütfen?
H: Hangi birini anlatayım doktor. Hangi birini anlatayım?
D: Yanlızca bir tanesini!
H: KUŞ...
D: Örnek çok kısa bi örnek oldu, biraz genişletelim?!
H: KuuuuuuuuŞ...
D: Hayır şimdi yanlış anladınız. Örneği kendi içinde genişletmeyelimde yan öğelerle besleyelim isterseniz!
H: Saka kuşu...
D: Güzel. Ne olmuş saka kuşuna?
H: Eskiden ben beslerdim!
D: Eskiden siz saka kuşu beslerdiniz. Güzel...
H: Şimdi sınıf atladık, çarık diz boyu, Saka kuşu beslenir mi? Saka kuşu zavallı bir hayvan. Minnacık şu kadarcık...(doktorla birlikte)Doktor allah canımı alsın sende biraz var ha!
D: Neyse eskiden saka kuşu beslerdiniz...
H: E şimdi olur mu yani bu durumda saka kuşu besleyemem? Benim kuşum en büyük kuş olmalı! Benim kuşum en baba kuş olmalı! Her kuşumu gören, aman allahım ben böyle kuş görmedim demeli! Karım bile kuşumu gördüğünde, “Ay kocacığım ben şimdiye kadar böyle kuş görmedim.. Nerden buldun bu kuşu” demeli! Böyle bir kuş aldım! Eve getirdim, Karım görür görmez, HAHAHAHAHA katıldı kaldı!
D: Anladım. Herhalde papağan aldınız, çok haklısınız atilla matilla bey, gerçektende bazı papağanlar çok komik olurlar, insanı katıltırlar! (taklit) Tık tık.. Kim o? Kapıcı kapıcı!..
H: Olur mu doktor... Olur mu doktor?! Ben papağan beslermiyim doktor?! Ben her işte en önde en ilerde olmalıyım doktor! Herkesin papağanı var! Benim ki başka kuş!